Kahramanmaraş depremlerinin yaşandığı gün Nevşehir'deki itfaiye ekipleri sabahın ilk ışıklarıyla birlikte Kahramanmaraş'a sevk edildi.
Bölgedeki çalışmalarını tamamlayarak Nevşehir'e dönen ekip, yaşadıklarını unutamadığını dile getirdi.
Nevşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü Grup Çavuşu Gökhan Ceran, saat 04.17'de gerçekleşen ilk deprem sonrası hazırlanıp 30 personelle yola çıktıklarını ifade etti.
Enkaz altında kalan yaralıların kurtarılmaya çalışıldığı sıralarda yaşanan artçı sarsıntıların işlerini zorlaştırdığını belirten Ceran, yılmadan, yorulmadan çalışmalara devam ettiklerini söyledi.
Tonlarca enkazın altından sağ çıkarılanların azimlerini artırdığını belirten Ceran, şu cümleleri de kullandı:
"Enkaz altından 20 vatandaşımızı kurtardık. Arkadaşlarımız, insan üstü bir çalışmayla büyük çaba gösterdi. Rabbim milletimize bir daha böyle bir acı yaşatmasın. Biz de insanız, duygusal anlar yaşadığımız da oldu ama soğukkanlılığımızı korumaya çalıştık. Seçtiğimiz binalar kum yığınına dönüşmüş zor binalardı. En kolay çıkarabildiğimiz insanı yarım günlük çalışmayla kurtarabildik. Deprem esnasında çalışırken artçı sarsıntılar da sürüyordu. Binanın enkazı içindeyken üzerimize yıkılma tehlikesi de vardı. Hem binanın çökmemesi lazım hem yaralı depremzedeleri sağ salim çıkarmamız gerekiyor. Adeta iğne ile kazarcasına bir çalışma yaptık. Devlet oradaydı, devletimiz adına ilk günden beri biz de oraydık."
İtfaiye personeli Muhammed Akyüz de 4 ay önce mesleğe başladığını, deprem sonrası gönüllü olarak bölgeye giden ilk ekipte yer almanın onurunu yaşadığını belirtti.
Kahramanmaraş'a ulaşmaya çalışırken sivil araçların trafikte aşırı yoğunluk oluşturması sebebiyle ilerlemekte güçlük çektiklerini, kavşaklarda görevli polis ekiplerine yardım ederek yolun ulaşıma açılması ile il merkezine girebildiklerini söyledi.
Enkaz altında depremzedelerle kurduğu diyalogları ve daracık tünellerde verilen mücadeleleri ömrü boyunca unutamayacağını söyleyen Akyüz, şu cümleleri de ekledi:
"Enkazın içine kendi canlarımızı hiçe sayarak girdik. Enkazın içindeyken artçı deprem de oldu ama biz kurtarma çalışmasına devam ettik. Karşıdaki canı kurtarmak için uğraşırken insanın aklına kendi canı gelmiyor. Ses dinlemesi yaptım. 12-13 yaşlarında bir kız çocuğu vardı. Korkudan konuşamıyordu. Kendimi babasının arkadaşı olarak tanıttım. Konuşunca çocuk çok aç olduğunu söyledi. Ben de ona 'senin için hamburger, kola hazırladık' dedim. O da 'ben yoğurt istiyorum' dedi. O beni etkiledi. Moloz yığınları artçı olunca üzerimize dökülüyordu ama soğukkanlılığımızı korumamız gerekiyordu. Hiç birimiz yatmadık, yemedik, içmedik, çalıştık. Dinlenmek için çekildiğimizde ağladığımız da oldu. 6 gün boyunca görev yaptım."
